Floransa Gezi Rehberi

Ve işte benim bunca zamandır en çok merak ettiğim şehre ayak basmış bulunmaktayım. Filmlere konu olup oradan oraya savrulduğum, romanlarda satır satır okurken bir hayalden ibaret olan şehre en sonunda canlı canlı kendi gözümle görme fırsatım oldu. Gerek kültürü olsun, gerekse de kendi kişisel merakım olsun inanılmaz bir merakla beklediğim şehirdeyim. Havası bile bi farklı geliyor.

Enteresan gelişti olaylar. İtalya turu planlamıştım. Çok sevdiğim bi abim “Ben Pisa’ya da gideceğim.” demesiyle fitili ateşlemiş oldu. Benden bir iki hafta evvelinden İtalya’nın çok güzel şehirlerini gezip inanılmaz lezzetleri deneyerek güzel bit tatil geçirmeyi planlamışlar. Planlamışlar diyorum eşiyle beraber gezecekler. Ben de neden bu rotayı kendime eklemeyeyim diye düşünürken düşünceler plana dönüştü. Ve hep merakını ve bir gün ziyaretinde bulunmak istediğim şehri de artık listeme eklemiş oldum. İnanılmaz bir gezi olacağı kanısındaydım. Ve umduğum gibi de başladı.

ŞANSA BAK!

Şanslı bir günümdü sanırsam yada ben denk geldim. Floransa benim için hep hayal olmuştu. Bende hayalimi gerçeğe dönüştürmek için kolları sıvadım. Bolonya üzerinden Floransa’ya geçecektim. Tren biletlerine bakıyorum inanılmaz pahalı, otobüs biletlerine bakıyorum ona keza. Uçak biletlerinin fiyatlarına bakmıyorum bile. Neyse dedim kendi kendime biraz daha zamanım var. Seyahatime daha 4 ay vardı. Beklemeye ve kampanyaları takip etmeye başladım. En azından dedim ucuz bir tren bileti bulurum da biner varırım şehre. Bir gün telefonuma bir e-mail geldi. Gözlerim birden bire yerinden fırladı. Hemen kendimi evin yoluna soktum ve bilgisayarım başına geçtim. Ne mi yazıyordu? Hatırı sayılır bir otobüs firması inanılmaz bir indirim kampanyası yapmış. Bende bunun benim rotamda olan bir hattan yararlanabileceğimi düşünerekten hemen bir arama yaptım. Bir de ne göreyim? Resmen çıldırıyorum. Bolonya – Floransa arası otobüs seferi sadece 1€. Bir an için kendi kendime acaba mı? Dedim ama yok fiyat sabit. Boş durur muyum? Hayır. Hemen aldım biletimi ve Floransa yolculuğunun ulaşım ayağını da tamamlamış oldum. Evet evet yanlış okumadınız. Yukarıda 1€ yazdım.

KIRMIZI, BEYAZ VE RÖNESANS

Rönesans mimarisinin kırmızı binalarla süslü sokakları, bembeyaz modern binaları ile harmanlayın. Sanat, resim, ve müzelerini birbirine karıştırın. Burası dünyaca kabul edilmiş kültür sanat başkenti Floransa. Şehre ilk adımınızdan itibaren şu anki zamanı bir kenara bırakıp, güzel korunmuş olan mimarisi, tarihi binaları ve her seferinden nefes kesen sanat eserleri ile dolu olan Rönesans’a adımınızı atın.

LEONARDO, MİCHELANGELO, DONATELLO VE FLORANSA

Ucundan azıcık tarihinden bahsedecek olursak şayet, Floransa ortaçağ Avrupa’sının en büyük ticaret ve finans merkeziydi. Roma İmparatorluğu’nun bir kenti olan şehir daha sonradan kendi gelişimi ve azimli insanları ile gelişmiş ve büyük bir ticaret merkezi olmuş. Bunun yanı sıra İtalyan Rönesans’ının doğduğu yer olmuştur. Sanatı ve bilimi arkasına alıp büyük gelişme kat etmiştir. Şehirde yetişim yaşaşmış olan ünlülerden Leonardo da Vinci, Michelangelo Buonarroti, Donatello, Raphael, Giorgio Vasari, Sandro Botticelli şehrin en ünlü sanatçılarıdır. Yine benim en çok beğendiğim yazarlardan olan Dante Alighiere’de bu şehirde yaşamış ve şehrin ilhamından yararlanmıştır.

14. yüzyılda kentte konuşulan dil İtalyan dili olarak kabul edildi ve hala da kabul görülüyor. Altın çağdaki İtalyan edebiyatındaki neredeyse tüm yazarlar ve şairler bir bakıma Floranda ile bağlantılıdır ve sonunda bütün lehçelerinin Floranda lehçesinin bir edebi dil olarak seçilmesine öncülük eder.

Floranda Avrupa tarihinin en önemli asil ailelerinden biri olan Medici ailesinin eviydi. Lorenzo de Medici 15. Yüzyıl sonralarında İtalya’nın siyasi ve kültürel beyni olarak kabul edildi. Aile toplamda 3 papa ve 2 Fransa kraliçesi çıkartmıştır. O kadar soylu yani. Floransa’yı bırakın İtalya’nın genelinde dolaşırken bile Medici ailesinin izlerini neredeyse bütün İtalya’da görebilirsiniz. Demiştim ya papa çıkarttılar diye Papa Leo X (1513 – 1521), Papa Clement VII (1523 – 1534) ve Papa Leo XI (1605) ve haricen de Catherine de Medici Fransa kralı II. Henry ile, Marie de Medici ise IV. Hendy ile evlenmiştir.

Demiştim ya ticaret merkeziydi diye. Mediciler burayı öyle bir derlemişler ki saygı duyulan ve inanılmaz şeyler başalar bir aile haline gelmişler. Medici Bankası, Avrupa’daki en müreffeh ve saygı duyulan kurumlardan biridir. Bazı tahminlere göre, Medici ailesi bir süredir Avrupa’nın en varlıklı bölgesindendir. Bu merkezden, başlangıçta Floransa’da ve daha sonra İtalya ve Avrupa’da siyasi iktidar kazanmışlardır. Bunlar, kredileri ve borçları izlemek için çift giriş defter tutma sisteminin geliştirilmesi yoluyla muhasebenin genel muhasebe sistemini kullanan ilk işletmeler arasındaydı .

FLORANSA’DA KONAKLAMA

Turist çekme konusunda son derece başarılı bir şehir. Eee yani sonuçta Rönesans toprakları. Bu bakıma şehirde bol bol konaklama ihtiyacını karşılayacak kadar mekan mevcut. En ucuzundan en pahalısına kadar seçenek yelpazesi son derece geniş. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki şehir kendi açısından 5 farklı ana bölgeye ayrılmış durumda.

Tepelik Bölge
Oltrarno Bölgesi
Santa Maria Novella, San Lorenzo ve Batı Yakası (Tren İstasyonu Bölgesi)
Santa Croce ve Doğu Yakası
Duomo ve Signoria Meydanı Bölgesi (Tarihi Merkez)

TEPELİK BÖLGE

Burası şehirden olabildiğince uzak, genellikle yaş ortalaması yüksek, genellikle de spa ve termal turizmin kaynağı olan, ekonomik olarak lüks nitelendirilecek otellerin bölgesidir. Şehre git gel de ya toplu taşıma ya da kendi aracınızla ulaşım sağlayabilirsiniz. Şehir için gelenlerin genellikle tercih etmediği bir noktada yer almaktadır. Genellikle konaklamalar villalarda yapılmaktadır.

OLTRARNO BÖLGESİ

Arno nehrinin diğer tarafında, tarihi bölgenin tam karşısında yer alır. Michelangelo meydanını içine alan bölümde şehrin hengamesinden uzak, kafa dinlemek isteyenlerin tercih ettiği kısımdır. Ben bu kısımda kalmadım ama çeşitli bloglarda bu kısımdaki otellerin ve hostellerin bir tık daha iyi hizmet verdiği söyleniyor. Sonuçta turistik merkezden uzak olmasının da artıları bu olsa diye düşünüyorum.

SANTA MARİA NOVELLA, SAN LORENZO VE BATI YAKASI (TREN İSTASYONU BÖLGESİ)

Ulaşım konusunda kolaylık yaşamak isteyenlerin tek tercihi. Bende bu bölgede konaklamıştım. Ulaşım konusunda son derece kolaylık sağlayan bir çok noktanın kesiştiği yerler diyebilirim. Gerek merkez tren istasyonu olsun, gerek otobüs hatları olsun, gerekse de tramvay hatlarının kesişimi olsun son derece kolay ve kullanışlı bir bölge. Tarihi bölge kadar olmasa da ufak ta olsa bir yoğunluğa sahip. En azından tarihi merkez kadar kalabalık ve konaklama noktaları o bölgeye oranla da pahalı değil. Kendimce tercih edilebilir bölge burası. Yürüyerek Duomo’ya 10 dakikada ulaşabilirsiniz üstelik.

SANTA CROCE VE DOĞU YAKASI

Floransa’nın doğu kısmında genellikle tarihi bölgeye kurulamayan kafelerin ve restoranların dolu olduğu bu bölgede konaklama tercihlerinizi yemeyi ve içmeyi sevenler için biçilmiş bir kaftan diyebilirim. Olabildiğince her köşede bir kafe, her sokakta da bir restoran bulabilirsiniz. Konaklamanızı burada yapabilirsiniz diyemeyeceğim. Bölge hakkında pek fazla bir bilgim yok açıkçası.

DUOMO VE SİGNORİA MEYDANI BÖLGESİ (TARİHİ MERKEZ)

Turistlerin ve Rönesans ruhu en dibinden yaşamak isteyenlerin tek ve ilk tercihi burası. Tarih ile iç içe yaşayabilir, sabah kahvenizi o tarihi yapılara karşı içme şansını yakalabilirsiniz. Yüzyıllar boyunca yaşamını sürdüren Medici hanedanının sokaklarında dolaştıkları o tarihi merkezde adeta Rönesans’ın içerinde kaybolurcasına yaşamak isteyenlerin tercihi diyebilirim. Bol miktarda kafesi bulunan bölgede tabi ki de ücretler de o denli yüksek. Hatta konaklama konusunda en pahalı bölge diyebilirim.

FLORANSA’DA YEME İÇME

Şimdi ne diyebilirim ki? Toskana bölgesinin başkentindesiniz ve ben size gidin biramı için diyeceğim? Düşünmesi bile korkutucu. Tadını çıkartın. Zaten ucuz. Her çeşidini tadın derim. Neden mi bahsettim. Şarap tabi ki de. O kadar çok çeşit var ki hangisini denediğimi ben bile karıştırdım. Ben bile diyorum. Bilen bilir. İyi bi şarap zevkim vardır. Haricen paniniler son derece moda ve çok ta lezzetli oluyor. Benim en çok sevdiğim yer ise All’antico Vinaio. Konumunu buraya tıklayarak ulaşabilirsiniz.

FLORANSA’DA GEZİP GÖRÜLECEK YERLER

Floransa bir Paris kadar olmasa da kendi çapında bi büyüklüğü var. Coğrafi olarak çok geniş bir alana yayılmasa da tarihi ve kültürü ile dolu dolu bir şehir. Neresinden başlayacağımı bilemiyorum. Başlıca görülmesi gereken yerlerini sizler için listeledim. Püf noktalarını da es geçmiş değilim hani. Öncelikle saraylarından başlayalım.

PİTTİ SARAYI

Floransa’ daki koskocaman başlıca bir Rönesans saray’ ı dır. Arno Nehri’ nin güney tarafında konumlanmakta olup, Eski Köprü’ ye kısa bir mesafe uzaklıktadır. 1458 yılından tarihlenen şimdiki saray’ın çekirdeğini teşkil etmekte ve orijinal olarak ihtiraslı bir banker olan Luca Pitti’ nin kasaba residansıydı. Saray 1549 yılında Medici ailesi tarafından satın alındı ve Taskonya Büyük Dükalık ailesinin en önemli yönetim residansı haline geldi. Saray bir büyük hazine dairesi haline geldi ve sonraki jenerasyon tablolar, kupa-şiltler, kuyumculuk ve pahalı mülkleri topladılar.

Saray içerisinde farklı yerlerde çeşitli sergi ve müze yerleri de mevcuttur. Bunlar;

Palatine Galerisi
Modern Sanat Galerisi
Porselen Müzesi
Kostüm Galerisi

VECCHİO SARAYI

Floransa Cumhuriyetinin iktidar organı olan Floransa Signoria’ndan sonra , Palazzo della Signoria adlı eserinden sonra Palazzo del Popolo , Palazzo dei Priori ve Palazzo Ducale gibi çeşitli isimler de verildi . saray uzun geçmişi boyunca. Medici’nin dükkânı Arno boyunca Palazzo Pitti’ye taşındığında bina bugünkü adını aldı.

SARAY İÇERİSİNDE MUTLAKA GÖRÜN, İNCELEYİN

3 Avlu
Beş Yüzler Salonu
Herkül Odası
Satürn Terası
Dante Alighieri’nin Ölüm Maskesi
Elementler Odası
Michelangelo’nun Zafer Heykeli

Saray içerisinde dolaşırken uzun bir süre ayırmayı ve fotoğraf makinanızın şarjının olduğunu kontrol etmeyi unutmayınız. İnanılmaz bir ambiyansta dolaşırken zamanın nasıl aktığını fark edemeyeceksiniz bile.

Bitti mi? Hayır tabi ki de. Floransa görülmesi gereken eserler ve müzelerle dolu bir şehir. Hemen hızlı bir turdan devam edelim. Müzeleri de bir elden geçirelim derim. Detaylarını belirtirken görülmesi gerekilen en önemli sanat eserlerini de sizler için sıralıyorum.

UFFİZİ GALERİSİ

Sandro Botticelli: Venüs’ün Doğuşu
Tiziano: Urbino Venüsü
Pierro della Francesca : Urbino Dükü ve Düşesi
Michelangelo: Doni Tondo (Kutsal Aile)

BARGELLO MÜZESİ

Donatello: Davud
Michelangelo: Bacchus
Donatello: Crucifixion

ACCADEMİA (GÜZEL SANATLAR OKULU GALERİSİ)

Michelangelo: Davut Heykeli (David)

BARDİNİ MÜZESİ

Pietro Tacca: Yaban Domuzu
Donatello: Madonna della Mela

Bu liste o kadar çok genişleyebilir ki ben en azından ilk 4 yeri eklemiş oldum. Ama bunlarla da bitmiş değil. Devamına gelecek olursak eğer;

SİGNORİA MEYDANI

Meydandaki en büyük ve en dikkat çeken obje Neptün Çeşmesidir. Bolonya’da ki gibi edepsiz değil. Görmeniz gereken bir diğer yer ise Loggia dei Lanzi. Resmen bir açık hava müzesi edası yaratmaktadır. Ayrıca şunu da not düşmem lazım ki meydanın her yerinde Wi-Fi mevcut ve ücretsizdir. Konumuza dönecek olursak eğer Loggia dei Lanzi’de dikkatinizi çekebilecek noktalar şunlardır;

Polyxena’ın Tecavüz Edilmesi
Perseus’un Elindeki Medusa Kafası
Herkül’ün Centaur Nessus İle Savaşı

FLORANSA KATEDRALİ (DUOMO)

1296 yılında Arnolfo di Cambio’nun tasarımıyla Gotik tarzda başladı ve 1436’da Filippo Brunelleschi tarafından tasarlanmış kubbeyle yapısal olarak tamamlandı . Dış bazilika karşı karşıya polykrom mermer paneller çeşitli tonlarda yeşil ve pembe beyazlarla süslüdür ve Emilio De Fabris tarafından özenle hazırlanmış 19. yüzyıl Gotik Revival cephesine sahiptir. Floransa’ya ziyaretiniz sırasında ister istemez yolunuz buraya düşecektir. Vaktiniz varsa içerisini dolaşmanızı öneriyorum. İçerisinde görülmesi gerekilen noktalar ise;

Dante’nin ilahi komedyası
Paolo Uccello’nun süslediği devasa saati
Vasari’nin Freskosu (Kubbe altı süslemeleri)
Augusto Passaglia’nın ana portalı

Görülmesi gerekilen önemli noktalardır. Haricen fotoğraf makinanızı hazırda bulundurmanızı öneririm. Çok fazla detay ilginizi çekecektir.

VECCHİO KÖPRÜSÜ

Floransa’nın en meşhur köprüsüdür. Nehrin en dar kısmında yer alan Ponte Vecchio 14. yüzyılda tamamlanmıştır. Köprünün üzerinde çok sayıda kuyumcu dükkanı bulunmaktadır. Köprünün ortasında Benvenuto Cellini’nin bronzdan bir büstü bulunur. 1117’de bir taşkın tarafından tahrip edildikten sonra taş olarak yeniden inşa edildi. Ünlü yazar Dante, bu çatışmalardan dolayı Floransa’dan sürülünce kitabı İlahi Komedya’da bu olaydan bahsetmiştir. 1593’te köprünün üstünde satılan bozuk etlerin koku yaymasıyla birlikte dük I. Francesco köprüde et satışını yasaklamıştır. Ünlü Rönesans ressamı ve mimarı Giorgio Vasari’nin ünlü eseri Vasari Koridoru köprünün üstünde kemerler üstünde geçer. Köprüde köprünün güvenliğini sağlamak için inşa edilen Mannelli Kulesi bulunur. Bu kule, Vasari Koridoru inşa edilirken kulenin sahibi Manelli ailesi kulenin yıkılmasını istememiş ve koridor kulenin etrafından dolaştırılmıştır.

MİCHELANGELO TEPESİ

Rönesans heykeltıraş Michelangelo’ya ithaf edilen meydan, Floransa’daki mermer eserlerinin bir kısmının bronz kopyalarına sahiptir. Giuseppe Poggi tarafından tasarlanmış ve 1869’da Arno Nehri’nin güney Oltrarno’nun yeniden geliştirilmesi sırasında tarihi merkezin hemen güneyinde bir tepede inşa edilmiştir. Floransa’ya gelip burada bir akşam güneşi eşliğinde bi kaç bardak şarap içmek paha biçilemez bilginiz olsun.

SANTA CROCE BAZİLİKASI

Floransa’da Franciskan mezhebinin en önemli kilisesi olup, Roma Katoliik Kilisesi’nin küçük bir bazilikasıdır. Santa Croce Meydanı’nda konumlanır ve Duomo’nin yaklaşık 800 metre güneyindedir. İçerisinde dünya sanat tarihi ve bilim açısından düşünüldüğünde önemli kişilerin mezarları yer almaktadır. Bunlardan bazıları;

Michelangelo Buonarroti
Galileo Galilei
Leonardo Bruni
Dante (Gerçekte Ravenna’da Gömülüdür)

AZİZ GİOVANNİ VAFTİZHANESİ

Floransa’da küçük bazilika statüsüne sahip bir dini yapıdır. Katedral meydanı içindeki sekizgen vaftizhane, Floransa Katedrali ve Giotto di Bondone’nin karşısındadır. 1059 ve 1128 yılları arasında yapılmış olup, şehrin en eski yapılarından biridir. Yapı Romanesk mimari tarzındadır. Vaftizhane, Lorenzo Ghiberti tarafından yapılan rölyef heykelli bronz kapıları olan sanatsal üç setiyle meşhurdur. Bu kapılar, Michelangelo tarafından onların güzelliğinden dolayı ve Rönesans’ın başlangıcı olarak söylendiğinden “The Gates of Paradise” (Cennetin Kapıları) olarak isimlendirildi. İtalyan şair, Dante Alighieri, pek çok sanatçı, Rönesans liderleri ve Medici ailesini içeren kişiler burada vaftiz edildiler. 19ncu yüzyılın sonuna kadar bütün Floransalı Katolikler bu kilise vaftiz bölümünde vaftiz edildiler. Vaftizhanede mutlaka görmeniz gereken kısımlar ise;

Andreas Pisano’nun Güney Kapısı
Lorenzo Ghiberti’nin Cennet Kapısı
Kubbe İçi Mozaikleri
Sunak

GİOTTO’NUN ÇAN KULESİ

Santa Maria del Fiore Bazilikasına (Duomo veya Floransa Katedrali olarak ta bilinir) ve Floransa Vaftizhanesine bitişik durmaktadır. Kule Floransa “Gotik mimarisi” ile onun dizayncısı Giotto’nun görülmeye değer parçasından biridir. Yapının zengin plastik sanatlar süslemesi çok renkli mermer tabakası vardır. Kampanil’deki mevcut sanat eserleri kopyalardır. Orijinaller 1965-1967 yılları arasında çıkarıldı ve şimdi katedralin arkasındaki Museo dell’Opera del Duomo’da sergileniyor. İnanılmaz bir manzaraya sahiptir ve gelindiğinde çıkılmasını şiddetle tavsiye ederim. Bu arada uzayıp giden giriş kuyruğunda beklemeyi göze almanız gerekir.

SANTA MARİA NOVELLA BAZİLİKASI

Santa Maria Novella Floransa’nın hemen arkasındaki ana tren istasyonunun karşısında yer alan bir kilisedir . Kronolojik olarak, Floransa’daki ilk büyük bazilika ve şehrin başlıca Dominik kilisesidir. Kilise, bitişik manastır ve Papaz evinde çeşitli sanat hazineleri ve mezar anıtları bulunur. Özellikle ünlü Gotik ve erken Rönesans ustaları tarafından freskler vardır. Bunlar kutsal yere kendi cenaze şapellerini temin eden en önemli Floransa aileleri tarafından finanse edilir. Bazilika içerisinde önemli noktaları sizlere belirtmek isterim. Bunlar;

Masaccio’nun Kutsal Üçlüsü.
Sandro Botticelli’nin Kapının Üzerinde Erken Doğum Sahnesi
Bronzino’nun İsa’nın Mucizesi

BOBOLİ BAHÇELERİ

Floransa şehrinde bir meşhur park formu olup, 16. yüzyıldan, 18. yüzyıla tarihlenen meşhur heykel koleksiyonu ve bazı Roma antik eserlerine ev sahipliği yapar. Bahçeler, (Pitti Sarayı’nın arkası, İtalya Floransa’da Toskana büyük dükü Medici’nin ana ikametgâhı) 16. yüzyıl ilk ve en bilinen biçimsel İtalyan bahçelerinden biridir. Vasari Koridorunun bir ucu buraya uzanmaktadır. Bahçelerin içerisinde görülmesi gerekilen yerler şu şekildedir;

Vincenzo de’ Rossi’nin Paris ve Helen’i
Neptün Çeşmesi
Valerio Cioli’nin Bacchus Çeşmesi
Grotta del Buontalenti
Adem ve Havva Mağarası

SAN LORENZO BAZİLİKASI

Floransa şehir merkezinde ana pazar bölgesinde konumlanıp ve en büyük kiliselerden biri olup, Medici ailesinin Cosimo il Vecchio dan Cosimo III’e kadar bütün önemli üyelerinin mezar yeridir. Ünlü heykeltıraş Donatello‘da burada sonsuz huzurda yatmaktadır.

CUMHURİYET MEYDANI

Floransa‘nın merkezinde kocaman bir meydandır. (Piazza della Repubblica) Şehrin üst sınıfına hitap eden lüks ve şık restoranlar ile çevrilidir. Roma döneminden beri şehrin merkezi olarak kullanılan meydan, aynı zamanda kentin ticari ve siyasi kalbi. Şimdilerde ise buluşma noktası olarak kullanılıyor.

MEDİCİ ŞAPELİ

Beni ilk görüşte dumur eden bir yapıdan bahsedeceğim size. Azım açık şaşkınlık içerisinde dolaştığım ve kaç fotoğraf çektiğimi hatırlamadığım yer. San Lorenzo Bazilikasında bulunur. Brunelleschi’nin orijinal tasarımına eklenmiş iki yapı ihtiva eder. Biri tasarımını Michelangelo’nun yaptığı Sagrestia Nuova, diğeri ise Cappella dei Principi adlı yapıdır. Medici ailesinin gücünü göstermek amacı taşır. Burayı kesinlikle görmenizi tavsiye ediyorum. Hatta görülmesi gerekilenler listesinde ilk sıraya yazabilirsiniz

BELVEDERE KALESİ

Arno nehrinin kıyısında Pitti Sarayı ile aynı tarafta, hemen Boboli Bahçelerinin bittiği yerde bulunur ve gözalıcı bir şehir manzarası sunar. Bina, dönem dönem sergiler yapmak için de kullanılır. Kalenin tasarımı hem İtalyan Rönesansı hem de askeri mimari yansıtmaktadır. Kale, Vasari Koridorundan Palazzo Vecchio’ya bağlanmıştır. Ayrıca Pitti Sarayı’na ve Boboli Bahçelerinden geçen yollara bağlayan pasajlar da vardır. Boboli bahçeleri biletini göstererek çok cüzi bir miktar vererek kaleye girebilirsiniz.

VİLLA BARDİNİ VE BAHÇESİ

Nispeten az bilinen bu yapıya yine Boboli Bahçeleri biletini göstererek ücretsiz olarak girebilirsiniz. Oltrarno bölgesinde tepelik yamaçlarından geniş bir alanı kaplamaktadır.

Bu liste o kadar çok uzar ki nereleri yazacağıma karar veremiyorum. Birazını da sizin araştırmacı kişiliğinize bırakıyorum. Listenin genelinde en büyüklere yer verdiğimden ufak tefek yerleri unutmuş olabilirim bunun için affınıza sığınıyorum.

BONUS

VASARİ KORİDORU

Dan Brown hayranı ve Cehennem kitabını veya filmini izlediyseniz burayı hatırlayabilirsiniz. Kahramanımız Robert Langdon peşindekilerden bu koridoru kullanarak kaçıyordu. Kitap veya filmde gizli olarak anılsa da günümüzde pekte gizli değildir. Hatta zaman zaman turlar bile düzenleniyor. Pitti sarayı ve Vecchio sarayları arasında bir bağlantı noktası yerine geçiyor. Yani bir saraydan diğerine, bu koridoru kullanarak geçebiliyorsunuz. Koridoru yaptıran kişi, Francesco I de’ Medici. Her iki saray da kendisine ait, birinde çalışma odaları, diğerinde ise yatak odaları bulunuyor. Dük, bir saraydan diğerine geçerken sokağa inmek ve “halkın arasına karışmak” istemiyor. Bu nedenle radikal bir çözüm geliştiriyor ve Vasari Koridoru böylelikle ortaya çıkıyor.

Nerede Bu Koridor?

Koridorun girişi, Uffizi Galerisinin ikinci katında bulunuyor. Çıkışı ise doğrudan Boboli Bahçeleri ’ne bağlanıyor. Orijinal çıkışı burası değil, ancak ziyaretçilerin asıl çıkışı kullanmalarına izin verilmiyor. Orijinali direkt Pitti Sarayı’nın içerisine gitmektedir.

Nasıl Geçebilirim?

Şu an için maalesef ki turlar ikinci bir emire kadar durduruldu haberini vermekten dolayı üzgünüm. Floransa itfaiye birimi maalesef gezileri durdurdu.

SON NOTLAR

Tadını çıkarta çıkarta dolaşın derim.
Her ayın son Pazar günü müzeler ücretsiz. Benimde şansıma o denk geldi. Nasıl sevindim anlatamam. Yoksa Şehir azına kadar müze dolu ve hepsini dolaşmaya kalksanız ohoooo.
Floransa kart almak en mantıklısı. O kadar müzeyi dolaşmak için en ekonomik yöntem budur.
Toskana’dasınız tadını çıkartın. Üzümcülerin yüzü güldü hemen.